14 Şubat 2025

Trump’tan küresel ekonomiden sonra iklim projelerine de darbe

trumptan-kuresel-ekonomiden-sonra-iklim-projelerine-de-darbe

Trump’tan küresel ekonomiden sonra iklim projelerine de darbe

ABD Başkanı Donald Trump’ın, küresel ekonomiyi sarsan yüksek gümrük vergilerinin ardından, para musluğunu kapatmaya hazırlandığı ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı’nın (U.S. Agency for International Development - USAID) finanse ettiği iklim projelerinin geleceğine ilişkin kaygılar da yükseliyor.

Birleşmiş Milletlerin (BM) en büyük iklim fonu Yeşil İklim Fonu (Green Climate Fund  GCF) Başkanı Mafalda Duarte, ABD’nin Fon’a verdiği 4 milyar dolarlık desteğini durdurmasının ardından, dünya liderlerini gelişmekte olan dünyaya “kritik” iklim finansmanı aktarmaktan geri adım atmamaya çağırdı.

Duarte, sera gazı emisyonlarını azaltma çabalarına yatırım yapmanın ve savunmasız ülkelerin ısınan bir gezegene uyum sağlamalarına yardımcı olmanın, parayı alanlar kadar parayı sağlayanlara da yarar sağladığına dikkat çekti ve ekledi:

“Birbirine bağlı bir dünyada yaşıyoruz: hiçbir ülke, en zengin olanlar bile, iklim değişikliğini yalnızca bir iç mesele olarak ele almayı göze alamaz. Çatışma ve göç de dahil olmak üzere en ciddi sonuçları, en önemli olduğu yerde, yani gelişmekte olan ülkelerde harekete geçilmediği sürece tüm dünyaya yayılacaktır.”

Küresel Kalkınma Merkezi’nden Karen Mathiasen de, Climate Home’a verdiği demeçte, Washington’un dış yardım kolunu dağıtma girişimindeki hızı ve yüzsüzlüğü “şok edici” olarak nitelendirerek, “Bence bu ABD iklim finansmanının sonu” dedi.

Climate Home uzmanları, USAID’in iklim projeleri portföyünü, web sitesi geçen hafta içerikten arındırılmadan önce analiz ettiklerini ve en büyüklerinden birinin Güney Afrika’da temiz enerjinin yaygınlaştırılmasını desteklediğini, 2028’e kadar 84,5 milyon dolarlık bütçeyle 3 milyon yeni elektrik bağlantısı kurmayı hedeflediğini belirterek, şu değerlendirmeyi yaptılar:

“ABD destekli diğer büyük yenilenebilir enerji projeleri Orta Asya, Doğu Avrupa, Ekvator, Kolombiya ve Bangladeş’i hedefliyor. Bunların çoğu, herhangi bir fon kesintisinden mali olarak etkilenecek olan kâr amaçlı Amerikan şirketleri tarafından uygulanıyor.

“İklim adaptasyonu da öne çıkan konular arasında. Sadece geçen yıl USAID, Irak’taki çiftçi topluluklarının iklimle bağlantılı kuraklıkla başa çıkmalarına yardımcı olmak için 22 milyon dolar ve Filistin’de iklim esnekliği önlemleri için 18.5 milyon dolar taahhüt etti. Malawi’den, ABD tarafından finanse edilen projelerin, yoksul Afrika ülkesi sel felaketine uğradığı sırada durdurulduğunu duyduk.”

Uzmanlara göre, Trump ekibinin Yeşil İklim Fonu’na verilen 4 milyar dolarlık taahhüdün iptal edilmesi de dahil olmak üzere iklim finansmanı cephesindeki ek agresif hamleleri göz önüne alındığında, temiz enerji ve adaptasyon programlarının Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun ABD’nin “dış yardımdan uzaklaşmayacağı” yönündeki güvencelerinin kapsamına girmesi pek olası görünmüyor.

USAID’in kapatılmasına karşı, bu girişimin Anayasa’ya aykırı olduğu iddiasıyla bir dava açıldığına da işaret eden Climate Home uzmanlarına göre, “Öngörülebilir gelecekte Afrika’daki büyük temiz enerji projelerinin ek destek için ABD dışındaki destekçilerine başvurması gerekecek.”

Climate Home değerlendirmesinde, ABD’nin iklim eyleminden aceleyle geri çekilmesi diplomatik çevreleri de sarsarken, Arjantin ve Endonezya da dahil olmak üzere diğer ülkelerin de Paris Anlaşması’ndan çıkmaya aday olabileceğine ilişkin doğrulanmamış söylentilere de dikkat çekildi.

Brezilya’da konuşan BM İklim Şefi Simon Stiell, “Jeopolitik rüzgârların bizim lehimize olmadığını” kabul etti. Ancak, bir ülke geri adım atarsa, “diğerleri zaten fırsatı değerlendirmek ve daha güçlü ekonomiler, daha az kirlilik ve daha uygun fiyatlı enerji dahil olmak üzere büyük ödülleri toplamak için onların yerine adım atıyor” diye ekledi.

Buna göre, ABD büyüklüğündeki boşluğun ne ölçüde doldurulacağı, daha fazla ülke 2035 emisyon azaltım hedeflerini ve bunları karşılamak için güncellenmiş NDC planlarını açıkladığında görülecek ve her durumda, Avrupa Birliği, Çin ve Hindistan da dahil olmak üzere en büyük salımcılardan bazıları için bu yılın sonlarına kadar olmayacak gibi görünüyor.

Bu planlar için orijinal ve büyük ölçüde sembolik olan son tarih olan 10 Şubat’a yalnızca bir avuç ülke uyacak. Bunun farkına varan BM iklim organı bu hafta, Stiell’in “hükümetlerin bu yüzyılda üretecekleri en önemli politika belgeleri arasında” olarak tanımladığı “birinci sınıf” planları hazırlamaları için diğerlerine Eylül ayına kadar süre tanıdı.

Climate Home değerlendirmesinde şu uyarı yapıldı: “Bu yeni tarih, BM’nin emisyon azaltma hesaplarını yapabilmesi ve COP30’dan önce dünyaya ısınmayı Paris Anlaşması’nda belirlenen sıcaklık sınırlarında tutmak için aradaki farkın boyutunu gösterebilmesi için son çağrıdır. Bu hafta gezegenin kayıtlara geçen en sıcak Ocak ayını yaşadığına dair haberlerin gelmesiyle birlikte baskı artıyor.”

 

 

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.