

Kaos teorisi, karmaşıklık ve ekonofizikle ilgilenen Amerikalı karmaşık sistem bilimcisi ve girişimcisi J. Doyne Farmer, “Kaosu Anlamlandırmak” adlı kitabında, Bill Clinton’ın Danışmanı James Carville’in (1999), “Ekonomi neden her zaman değişim halinde?” sorusuna, çok kısa bir yanıt verdiğini belirtir; “Sorun ekonomi, aptal..!” ve şöyle açıklar:

Çabuk unutuyoruz, dünya ekonomisinin bu içinde bulunduğu sıkıntılı durum (düşük büyüme, yüksek enflasyon ve faiz, aşırı borçlanma vd.) 2020 yılından bu yana yaşanan Covid 19 salgını ve Rusya-Ukrayna savaşının sonuçlarından kaynaklanıyor. Türkiye ekonomisi için bir de bunlara; arka arkaya gelen böylesi görülmemiş sert dış şokların yaşandığı bir ortamda çok yanlış bir kararla Nas dönemini yani düşük faiz politikasını ekleyelim.

70’li yılların en popüler tiyatro oyunuydu. İstanbullular için Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi hem bir buluşma hem de cebinizde birkaç kuruşunuz varsa arkadaşlarınız ile birlikte en kaliteli oyunları seyretme merkeziydi. Anatevka ya da Türkçe çevirisi ile “Damdaki Kemancı”yı seyretmeyen adamdan sayılmazdı.

Günümüzde, nakit para bolluğu, en az kıtlığı kadar, ekonomiyi yönetenlerin baş ağrılarından sayılır. Özellikle, piyasadaki para kontrolsüz şekilde arttıkça enflasyon şahlanır ve bu “para sarmalı” birçok ekonomi yönetimini oldukça zorlar. Bu nedenle, banknot ihraç eden ilk bankalar 17. Yüzyıl’ın ikinci yarısında ortaya çıkmaya başladı; ilk örnek 1661 yılında "Stockholm Bankası" ve 1668'de İsveç Devlet Bankası (Riksbank) merkez bankası niteliği ile piyasaya para çıkarmaya başladı.

Küresel ekonomik entegrasyonun hız kazandığı günümüz dünyasında, ulusal para politikalarının küresel etkileri giderek daha belirgin hale gelmektedir. Bu bağlamda, küresel ölçekte finansal istikrarı sağlamaya yönelik bir “Dünya Merkez Bankası” (World Central Bank WCB) kurulması önerisi giderek daha fazla tartışılmaktadır. Böyle bir kurumun kurulmasının gerekliliği, potansiyel yapısı ve sağlayacağı faydalar çoktur.