Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum,

Trump ve Musk'a Seslendi:

"Eğer yedi milyar tüketici ABD yapımı ürünleri satın almazsa, işsizlik olacaktır"

JB Mackinnon'ın, Scala Yayıncılık'tan çıkan "Dünyanın Alışverişi Bıraktığı Gün - Tüketimciliğe Son Vermek Çevreyi ve Kendimizi Nasıl Kurtarır?" adlı kitabında da, tüm verileriyle ortaya koyduğu gibi; “Alışveriş yapmayı bırakamayız ancak alışveriş yapmayı bırakmalıyız – işte bu, yaşamlarımızı ve geleceğimizi belirleyen tüketici ikilemidir. Peki gerçekten de alışveriş yapmayı bıraksaydık ne olurdu?” sorusunun yanıtlarını, Meksika’nın ilk kadın Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum, “Dünyanın geri kalanı” adına, ABD Başkanı Donald Trump ve Elon Musk'a yazdığı mektupta özetliyor:

“Yani, onlar [Yasa Koyucular] bir duvar inşa etmek için oy kullandılar.... Pekala, sevgili Amerikalılar, coğrafyadan pek anlamasanız bile, Amerika bir Kıta değil sizin ülkeniz olduğuna göre, ilk tuğlaları koymadan önce, bu duvarın dışında ne bıraktığınızı bilmeniz önemlidir.

Dışarıda yedi milyar insan var; ama, insanlarla ilgili bu veriler size pek bir şey ifade etmediği için biz onlara tüketici diyeceğiz.

Yedi milyar tüketici, 42 saatten kısa bir süre içinde iPhone'u bir Samsung veya Huawei akıllı telefonla değiştirmeye istekli. Ayrıca Levis'i, Zara ya da Massimo Duti ile değiştirebilirler.

Altı aydan kısa bir süre içinde Ford ya da Chevrolet marka araçları satın almayı bırakıp yerlerine Toyota, KIA, Mazda, Honda, Hyundai, Volvo, Subaru, Renault ya da BMW gibi, teknik olarak sizin ürettiğiniz araçlardan çok daha üstün araçlar alabiliriz.

Bu yedi milyar tüketici Direct TV'ye abone olmayı da bırakabilir. Bundan hoşlanmayız ama, Hollywood filmlerini izlemeyi bırakıp, daha çok Latin Amerika veya Avrupa yapımlarını izlemeye başlayabiliriz; onlar, daha üstün kaliteye, mesajlara, sinematografik tekniklere ve içeriğe sahipler.

Size inanılmaz gelse de Disney'e gitmeyi bırakıp Cancun, Meksika, Kanada ya da Avrupa'daki Xcaret Park'a gidebiliriz. Güney Amerika, Doğu ve Avrupa'da başka mükemmel yerler de var.

İster inanın ister inanmayın, Meksika'da McDonald's'tan bile daha iyi hamburgerler var ve besin içeriği daha iyi.

Amerika Birleşik Devletleri'nde piramit gören var mı? Mısır, Meksika, Peru, Guatemala, Sudan ve diğer ülkelerde inanılmaz kültürlere sahip piramitler var. Antik ve modern dünyanın harikalarının nerede olduğuna bakın.... Hiçbiri Amerika Birleşik Devletleri'nde değil....Trump için ne utanç verici; muhtemelen satın alır ve yeniden satardı!

Adidas ve Nike'ın var olduğunu biliyoruz, ama Meksika Panam tenis ayakkabılarını daha fazla tüketebiliriz.

Bildiğimizi sandığınızdan çok daha fazlasını biliyoruz. Örneğin, eğer bu yedi milyar tüketici ABD yapımı ürünleri satın almazsa, işsizlik olacaktır. Ekonomi (ırkçı duvarın içinde) öyle bir çökebilir ki, o meşum duvarı yıkmamız için bize yalvarırlar.

Biz istemedik, ama [No queríamos, pero] siz bir duvar istediniz. Bir duvar alacaksınız.

Saygılarımla,

Dünyanın Geri Kalanı

Kitabında, “Alışveriş Yapmayı Bırakmalıyız Ama Alışveriş Yapmayı Bırakamayız” diyen JB Mackinnon, “Bu düşünce deneyini olabildiğince basit tutmak istedim: dünyanın alışverişi bıraktığı gün, küresel tüketici harcamaları yüzde 25 düşer” tesbitiyle, şu konuların altını çiziyor:

“Bazılarına göre, Black Friday alışveriş çılgınlığından, plastik su şişelerini durmaksızın denize akıtan güçlü nehirlere kadar, tüketici iştahının büyüklüğü göz önüne alındığında, bu sayı muhafazakar gelebilir. Gerçekten de – küresel ölçekte – tüketim hacmini dörtte bir oranında azaltmak, bizi yalnızca yaklaşık on yıl önceki harcama seviyelerine geri döndürecektir. Öte yandan, bu kitabı yazmaya başladığımda, küresel tüketimin yüzde 25 oranında düşebileceği fikri dünyadaki en çılgın spekülasyonlardan birisi gibi geldi – bu o kadar tuhaf bir fanteziydi ki, bu süreçte konuşmayı umduğum birçok insan bu fikri değerlendirmeyi dahi reddetti.”

Kitabının “bir düşünce deneyi” ya da “bilim kurgu ôlmadığının altını çizen JB Mckinnon, “Belki bunu biraz yaratıcı habercilik olarak düşünebilirsiniz: Gerçek olmayan bir senaryoyu, kesinlikle gerçek olan insanlara, yerlere ve zamanlara bakarak keşfeder” diyor ve şöyle açıklıyor:

“Tarih boyunca, bir şeylerin sayıca çok fazla olması – bazen bütün ulusları da içeren çokluklar – tüketimlerini büyük ölçüde yavaşlatmıştır. Çoğu zaman sebep korkunç bir şok olmuştur: savaş, durgunluk, felaket. Ama aynı zamanda materyalizme karşı popüler hareketler, tüketim kültürü hakkında yaygın şüphelere düşülen anlar ve ticaretin bırakıldığı haftalık dini tatil günlerinin katı bir şekilde uygulandığı dönemler de olmuştur. Ünlü düşünürler alışveriş yapmama olgusu üzerinde kafa yordular, onu bilgisayar modellerine bağladılar ve uzaydan da incelediler. Balinalar, ruh halimiz ve gezegen atmosferi üzerindeki etkilerini gözlemlediler. İleride bir gün daha az alışveriş yapabilecek bir dünya için ürünler, iş modelleri ve yeni yaşam biçimleri tasarlayan girişimciler ve aktivistler de vardı. Kalahari Çölü’nden Finlandiya’ya, Ekvador’dan Japonya’ya ve Amerika Birleşik Devletleri’ne kadar, yaşayabileceğimiz diğer yolları bize fısıldayan, tüketim kültürüne karşı akan akımlar buldum. Ayrıca, bahse girerim ki, bu akımlar çoğumuzun içinden de akıyorlar.”