'DİZGİNLENEMEYEN' Öncü Teknolojilerin Kontrol Edeceği Bu Yeni Dünyada Söz Hakkımız Olacak Mı?
DİZGİNLENEMEYEN
Öncü Teknolojilerin Kontrol Edeceği Bu Yeni Dünyada Söz Hakkımız Olacak Mı? (Sunuş)
“Cehennem gerçektir ne var ki çok geç görülür.”
-Thomas Hobbes
Teknoloji, giderek artan bir hızla ilerliyor ve şimdiden hayatlarımızı dramatik bir şekilde etkiliyor. Buna rağmen neredeyse hiçbirimiz bunun boyutları hakkında fikir sahibi değiliz. Üstüne düşünülmüş ve etkin adımlar atılmadığı takdirde, söz konusu bu evrim günümüz kavrayışının gerçekten ötesinde bir hızla ivme kazanmaya devam edecek ve korkutucu bir şekilde ise neredeyse hiç denetlenmeyecek. Sonuçlar, kasıtlı olsun ya da olmasınlar, varoluşsal öneme sahipler; Hepimizin insanlığın geleceğine yardım etmek için bir arada çalışması ve bunu teknoloji ya da teknolojiyi kontrol edenlerin insafına bırakmaması hayati önem taşıyor. Ve zaman da tükeniyor. Ve fakat zaman da azalmakta. Kim bilir, belki de bu kitap, üretken yapay zekâ kullanılmaksızın yazılmış son kitaplardan biri olacak.
Önümüzdeki konuların kapsamını en iyi şekilde anlayabilmek için: Kısım 1 şu an piyasada bulunan yıkıcı ve öncü teknolojilerin büyük bir kısmını tarifliyor. Böylece okuyuculara bu teknolojilerin genel olarak nasıl çalıştığını ve niye bu kadar potansiyel öneme sahip olduğunu sunuyor.
Kısım 2 bu öncü teknolojilerin şu anda yaptığımız neredeyse her şeyi, hatta kim olduğumuzu bile değiştirebilecek biçimde, nerede konumlandıklarını inceliyor. Sayıları şaşırtıcı derecede az buna karşın önemi çok büyük olan küresel oyuncuların şu anki ve büyük olasılıkla gelecekteki teknolojileri nasıl domine ettikleri ve profilleri işlenmektedir.
Son olarak, Kısım 3’te ise öncü teknolojilerin kaçınılmaz hâkimiyetini ve bu yeni teknoloji odaklı dünyada bilinçli bir şekilde nasıl yol alabileceğimizi konu edinen düşüncelerimizi aktarmaktayız.
Neredeyse anlık biçimde bu denli çok gelişme yaşanırken, elinizdeki kitabı yazmanın verdiği hissiyat çoğu zaman dalgalı bir sahilde kum üzerine bir mesaj çiziktirmeyi andırıyordu. Üstüne üstlük her hafta daha yeni dalgalar yaratan başka öncü teknoloji ilerlemeleriyle gelgitler hız kazanıyordu. Ancak bu durumun farkındalığı bir yana, kitabımızda sadece anlamlı olmakla kalmayan, gerçek manada zorlayıcı ve geleceğimiz üzerinde doğrudan etkilerinin olması muhtemel konumlardaki detaylara odaklandık. Okurlarımızın dikkatine: Değişim o kadar hızlı ki, ayak uydurmaya devam edebilmemiz için her birimizin sürekli olarak çaba göstermesi gerekecek.
Bizler mümkün olduğunca kendi görüşlerimizi dayatmaktan imtina etmeye çalıştık. Bu devrim herkesi etkileyecek ancak çok az kişi tarafından yönetiliyor. Biz sadece bu azınlığa adımızı eklemeyi değil tartışmayı teşvik etmeyi ve çoğunluğun bir parçası olmayı seçiyoruz.
Artan İvmenin İzinde
Zaman içinde insan beyni, doğrusal bir hız ile hareket eden ya da hızlanmakta olan tek bir hayvanı takip edebilecek bir biçimde evrimleşmiştir. Sürü hâlinde rastgele hareket eden hayvanları takip etmek doğrultusunda tasarlanmamıştık, özellikle de her biri ivme kazanarak hızlanmaktayken... Ancak şu anda teknoloji kapsamında olan da tam olarak bu. Modern insanlık sismik bir değişim döneminin içinde ve çoğumuz bunun farkında bile değiliz. Üstelik birçok şey eş zamanlı olarak gerçekleşi- yor ki bu da meseleleri büyük ölçüde daha karmaşık hâle getiriyor:
• Hesaplama hızı, dramatik bir şekilde artmaya devam ediyor ve yaygın yenilikçi faaliyetler için bir güç kaynağı görevi görüyor. Birçok yeni teknoloji her yerde mevcut hâle geliyor, ticarileşiyor ve sıklıkla da kötü amaçlar doğrultusunda kullanılıyor.
• Çeşitli güçlü teknolojiler, artık alan uzmanlarının ve hatta programcıların bile bunları geliştirmelerine gerek kalmaksızın, genel amaçlı olarak ve halk tarafından doğrudan erişilebilir, kullanılabilir hâle geliyorlar. Biz bunları, öncü teknolojiler olarak tanımlıyoruz.
• Teknolojiye olan bağımlılık her alanda gitgide artış gösteriyor ve tüketiciler, özellikle teknolojilerin tasarımları itibarıyla kullanımlarına bağımlı hâle geliyorlar.
• Dünyanın dört bir yanından bireyler, gerçek anlamda bir gözetim ve dizgin olmaksızın müthiş nitelikte teknolojiler geliştiriyorlar.
• Bu teknolojilerden bazıları, hedef olarak belirlemiş oldukları insani işlevlerin yerlerini; yıldırım hızıyla çalışarak, ücret gerektirmeksizin veya dinlenme ihtiyacı duymadan tamamıyla alabiliyor.
• Aynı zamanda, onlarca yıllık bir araya gelme çabalarının ardından dünya daha da bölünmüş bir hâle geliyor. Kilit nitelikte teknolojilerin kimlerin kontrolünde oldukları göz ardı edilmemesi gereken bir faktör. Son yirmi yılda kurumlar, bireyler, risk sermayedarları, büyük teknoloji şirketleri ve hükûmetler tarafından yeni teknoloji ürünlerine, hizmetlerine ve şirketlerine yatırılan para miktarı çılgınca bir hızla artış gösteriyor. Bu durum piyasanın düşüş sergilediği dönemlerde yavaşlayabilse de bu teknolojilerin biriken güçleri, yıkıcı nitelikleri veya değerlerinde azalma yaşanmayacaktır.
• İnsanlar söz konusu teknolojilerin asimetrik faydalarını ayırt etmeye başladıkları konumdalar ve ekseriyetle de kendi çıkarları ve/veya güçlerinde artışlar meydana getirmek adına bu teknolojilerin geliştirme süreçlerine hızla girişmiş bulunmaktalar.
Bu teknolojiler insanlık için hem önemli faydalar hem de belli başlı zorluklar içeriyor. Geçmiş 20 yıl boyunca, COVID-19’un da yarattığı inanılmaz hızlandırıcı etkiyle birlikte teknolojiler gündelik yaşamlarımızda vazgeçilmez hâle geldiler. İleride dünyamızı tamamıyla değiştirecekler. Bunun gerçekleşme biçimine karar vermekse bizlere kaldı.
İnsanlığın evrimi süresince, insanların yüzde 99'u ancak yaşamlarını sürdürebilecek kadar bir gelirle yaşamış ve çok az temel hak sahibi olmuşlardır. Her ne kadar büyük eşitsizlikler varlıklarını sürdürseler de geride bırakmış bulunduğumuz yüzyıl, dünyanın pek çok yerinde eşi benzeri görülmemiş bir demokratikleşmeye tanıklık etti. Teknolojinin bu olumlu eğilimi daha ileri götürme potansiyeli de tehlikeli bir güç konsolidasyonuna yol açabilme potansiyeli de var. Ancak liderlerimiz ilgili sorunları kavrayabiliyor ve bunlarla başa çıkabilmekte başarı sergileyebiliyorlar mı? Kabiliyetlerinden emin olabilmek adına, hepimizin tartışmaya katılması ve kazanmak için çok mücadele ettiğimiz hakları korumak için çabalamamız hayati önem taşıyor. Bu teknolojiler yaptığımız işlerin yerini aldıkça, bu hakları kaybetmeye mi başlayacağız?
Bireysel eylemlerimiz ne kadar küçük olursa olsunlar, yaratabileceğimiz kitlesel etki muazzam olabilir ki bu da “sürü etkisidir.”
Dünya Yeniden Başlatılıyor
Tarih boyunca, az sayıda “yenilik” insan evriminin seyri ve değişim hızı üzerinde orantısız bir şekilde büyük etkiye sahip olmuştur:
• Ateşin bulunması
• Tekerlek
• Navigasyon için usturlap (ve ardından pusula).
• Asimetrik silâhlar (örn. uzun yay, barut, atom bombası).
• Matbaa.
• Enerjiden yararlanma (hidro, buhar, elektrik).
• Transistör, silikon çip, internet, akıllı telefon ve sosyal medya.
Özellikle son maddeler geleceği yeniden tanımlamış ve homo sapiens’in Dünyadaki yaşamın geri kalanı üzerindeki hakimiyetinin temelini oluşturmuştur. Gelgelelim, bunların her biri de insanlığın deneyimlemek üzere olduğu tecrübeyle kıyaslandığında sönük kalmaktadır.
Kökleri yarım yüzyıl öncesine dayanan teknolojilerin bir evriminden geçtiğimizi söylemek, söz konusu değişimlerin artarak ivmelenen doğası ile boyutlarını büyük ölçüde hafife almak olur. Yaşanmakta olanlar yalnızca Sanayi Devrimi’nin bir devamından ibaret değil; bilgi ve hesaplamada bir Bilişsel Devrimdir, yapay zekâ ve öncü teknolojilerde gerçek bir patlamadır.
Aslında, Sanayi Devrimi çağının sonundan Bilişsel Devrim çağının başlangıcına doğru bu geçiş, bilginin kullanımında üçüncü bir Prometheus eşiği olarak görülebilir; birincisi matbaa ve ikincisi Sanayi Devrimidir. Ancak bu sefer diğerlerinden farklı biçimde, değişim daha önce görülmemiş bir hız ile gerçekleşmektedir. Üstelik bu hız artarak devam edecek.
Yeni Bilişsel Devrim ve buna bağlı olarak gelişen birçok teknoloji, oldukça geniş konulardır. Üzerine çok şey yazılıp çizilmiş olmasına rağmen hem teknolojilerin hem de onların yarattığı pratik ve sosyal sonuçların anlaşılmasında kayda değer bir eksiklik var.
Bu teknolojileri görmezden gelmek tehlikelidir. 20 yıl önce sosyal medyanın ve diğer yeni teknolojilerin sonuçları hakkında daha bilinçli olabilseydik, bu yolu bu kadar gelişigüzel takip edebilir miydik? Farkındalık ve eylem hayati önem taşıyor.
Kitaba sitemizden ulaşmak için:
Dizginlenemeyen Daniel Doll – Stuart Leaf