14 Şubat 2025

Chris Skinner / - Yapay zeka insanlığı yok edecek mi?

chris-skinner-yapay-zeka-insanligi-yok-edecek-mi

Chris Skinner / - Yapay zeka insanlığı yok edecek mi?

Her gün yapay zekanın dünyamızı nasıl değiştireceğine ilişkin yeni bir güncelleme geliyor. Gelen kutuma düşen son haber, Kamu Politikaları Araştırma Enstitüsü'nün (Institute for Public Policy Research - IPPR), yapay zekanın ekonomi ve toplum üzerinde, özellikle de bilgisayar temelli görevlere dayanan rollerde “sismik bir etkisi” olacağı konusunda uyaran bir raporu. Bankacılık, finans ve fintech alanındaki işlerin neredeyse tamamı bu değil mi?

Neredeyse, otomatikleştirilebilecek her şey otomatikleştirilecek. Yazılım dünyayı yutuyor. Veri havadır. Daha kaç tane klişe sayabilirim?

Bu yeni bir şey değil. Deutsche Bank'ın eski CEO'su John Cryan, on yıl önce bankada çalışan insanların çoğunun yerini yapay zekanın alacağını söylemişti...

“Bankamızda robot gibi iş yapan insanlar var. Yarın insan gibi davranan robotlarımız olacak. Banka olarak bizim bu değişikliklere katılıp katılmayacağımız önemli değil, bunlar olacak.” Handlesblatt Konferansı, 2017

... ve bugün gerçek oluyor.

IPPR raporu, yapay zekanın bilgisayar tabanlı işlerdeki görevlerin yüzde 70 kadarını dönüştüreceğini ya da değiştireceğini hesaplıyor ve hızla gelişen teknolojinin hükümet tarafından daha fazla denetlenmesini istiyor.

İlginçtir ki, bu güncelleme, zamanında sinir ağlarının temellerinin atılmasına yardımcı olan “yapay zeka vaftiz babası” Yoshua Bengio'nun, yapay zeka teknolojisi üzerinde daha düşünceli ve bilinçli çalışmaya öncelik verilmesi gerektiğini düşündüğü günle aynı güne denk geldi.

Bengio, bugünün ya anlamlı düzenlemeler yapacağımız ya da YZ'nin öngörülemeyen bir şeye dönüşmesine izin verme riskini alacağımız bir “dönüm noktası” olduğuna inanıyor. Bu arada YZ'nin bir diğer fikir babası olan ve 2024 yılında YZ alanındaki çalışmalarıyla Nobel fizik ödülüne layık görülen İngiliz-Kanadalı bilgisayar bilimcisi Profesör Geoffrey Hinton, YZ'nin önümüzdeki otuz yıl içinde insan neslinin tükenmesine yol açma ihtimalinin “yüzde 10 ila yüzde 20” olduğunu söyledi.

OMG! (0h my god! / Aman tanrım!)

Belki de dünyanın dört bir yanındaki hükümetlerin harekete geçmesinin nedeni budur. İngiltere ve ABD büyük yapay zeka merkezleri olmak isterken, AB bunu durdurmak istiyor.

- Başbakan yapay zekayı güçlendirmek için bir plan hazırladı - GOV.UK

- Trump'ın Yapay Zeka Vardiyası: Biden'ın İhracat Kararnamesinin Yürürlükten Kaldırılması ve Politika ve Düzenleyici Etkileri

- AB, geniş kapsamlı yapay zeka düzenlemesinde ilerliyor

Burada ilginç olan, her zamanki gibi AB'nin yapay zekayı düzenlemek, Amerika ve İngiltere'nin ise inovasyonu teşvik etmek istemesi. İnovasyon ya da düzenleme... düzenli bir tema.

Mesele şu ki, bu politika yapıcıların çoğunun geç Y kuşağı ya da daha yaşlı olduğu göz önünde bulundurulduğunda, teknolojinin hayatlarımızı ele geçirmesi korkusuyla büyümüş olmalarıdır. Terminatör'den Ex Machina'ya ve Black Mirror'a kadar her şey teknolojinin korkutucu olduğuna ilişkin bir resim çiziyor ama öyle değil. Teknoloji hayatımızı daha iyi hale getiriyor. Çok daha fazla iş yapıyoruz, üretkenliğimiz artıyor, çok daha fazla hizmete doğrudan ve gerçek zamanlı olarak erişebiliyoruz. Dünya teknoloji sayesinde daha iyi bir yer haline geliyor.

Bunu bir düşünün. Eskiden nasıl bir çek yazdığınızı düşünün (Amerikalılar hala yazıyor) ve bu çek bir zarf içinde tedarikçiye gönderilirdi. Bu günler ya da haftalar sürerdi. Bugün ise sadece okutup sipariş veriyorsunuz ve yarın, hatta bugün bir drone ile geliyor.

Teknoloji bugün hayatımızı yönetiyor. Dijital aynı anda her şey ve her yerde. Bu süreci tersine çeviremeyiz ama evet, bu süreci düzenlememiz gerekiyor. Ve işte sorun da burada... Teknolojideki gelişmeleri, doğaya salınmadan ve hayatları yok etmeden önce nasıl frenleyeceğiz? Belki de bu sonsuza dek sorulacak bir sorudur ve cevabı ...?

 

 

 

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.