Charles Ponzi ve Ponzi Şemasının Hikayesi
Charles Ponzi ve Ponzi Şemasının Hikayesi
1903’te Charles Ponzi, cebinde sadece iki doları olan fakir bir İtalyan göçmeniydi. Sonrasında Ponzi şemasını icat etti ve neredeyse bir gecede multimilyoner oldu. 1920’de Charles Ponzi, Bostonluları sadece sekiz ayda 15 milyon dolardan fazla dolandırdı.
Onun foyası sonraki süreçte ortaya çıksa da uyguladığı yöntem gelecekte birçok başka dolandırıcıya ilham verecekti. “Herkes dolandırıcı olabilir ancak isminizin ‘dolandırıcılık’ kelimesi ile eşanlamlı olmasını sağlamak için özel bir adam olmanız gerekir.” diyen Charles Ponzi’yi öncelikle kısaca tanıyalım.
Charles Ponzi Kimdir?
Fakir bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen Charles Ponzi, genç yaştan beri çok para kazanmak istediği bilinen bir adamdı. Bu rüyasını gerçekleştirmek için, 1900’lü yılların başında İtalya’dan ABD’ye göç etti. Ponzi, burada birçok vasıfsız işte çalıştı. Suça karışmak için de fazla beklemedi. 1907’de sahte çek kesmekten dolayı, sonrasında da beş İtalyan göçmeni ABD sınırından ülkeye kaçırdığı için toplam beş yılını hapishanede geçirdi.
Fakat 1917 yılında, hayatının dönüm noktası olacak posta kuponları ile tanışınca, bu kuponlar sayesinde bir biçimde hayatı değişecekti. O dönemlerde, yurtdışındaki mektupların uluslararası bir cevap kuponu içermesi yaygındı. Bu kuponlar, anlaşmalı ülkelerde kolaylıkla nakit paraya çevrilebiliyordu. İşin Ponzi’yi ilgilendiren en önemli kısmı ise, kuponların her ülkede farklı nakit değerlerinin olmasıydı.
Ponzi, ucuz olan ülkelerden kupon satın alıp, daha pahalı olan ülkelere satarak bu işten çok para kazanabileceğini anladı. Ponzi, sistemden yararlanmaya karar verdi. Üstelik planı herhangi bir yasayı ihlal etmiyor gibiydi. Bunun için öncelikle bir şirket açtı. Sonrasında da işi büyütmeye başladı. Yatırımcılarına %50’lik getiri vaadiyle sistemine dahil etti.
Toplam 870 dolar yatırım yapacak 15 müşteri toplaması çok uzun sürmedi. Altı ay içinde de 20.000 yatırımcıyı kendisine yaklaşık 10 milyon dolar vermeye ikna etti. New Jersey ve Maine’de ofisler açtı. Ponzi, sonunda 40.000’den fazla yatırımcıyı sisteme dahil etmeyi başaracaktı. Ponzi’nin bu süreçte tahmini servetinin 8,5 milyon doların üzerinde olduğu bilinmektedir.
Yatırımcıların Bilmediği Şey Ortada Herhangi Bir İş Olmadığıydı
Ortada bir iş değil, bunun yerine para sirkülasyonu olduğunu elbette hiçbir yatırımcı bilmiyordu. Sistemin devam etmesi, sonsuza kadar yeni yatırımcıların sisteme dahil olması ile mümkün olabilirdi. Bu da elbette mümkün değildi. 1920’li yıllarda ise Ponzi’nin yaptığı işlerin yasal olup olmadığı ile ilgili haberler çıkmaya başladı. Bu durum, elbette Ponzi ve müşterileri arasındaki güven problemlerini de beraberinde getirdi. Bu sebeple, yatırımcılar yatırdıkları paralarını geri almak isteyince ve ortada böyle bir para olmayınca foyası ortaya çıkacaktı.
Ponzi, yatırımcılarının sadece %10’unun paralarını ödeyebildi. Geriye kalan 5 milyon doları ödeyemeyince dolandırıcılıktan tutuklandı ve sahtekarlık suçundan hapse girdi. Uzun bir süre hapis yattı. Öldüğünde ise cebinde sadece 75 dolar vardı. Kendisi sistemini sürdüremese de kurguladığı yöntem gelecekte birçok benzer yapının ortaya çıkmasına aracılık edecekti.
Charles Ponzi’nin Adını Verdiği Ponzi Şeması Nedir?
Bir Ponzi şeması, dolandırıcının, çok az riskle inanılmaz derecede yüksek getiriler vaat eden bazı varlıklar veya karmaşık yatırım planları ile ilk yatırımcı çemberini cezbetmesiyle başlar. Bu yatırımcılar, bir yatırım yaptıklarını düşünerek paralarını dolandırıcıya verirler. Dolandırıcı ek yatırımcıları sisteme çektiği için, orijinal yatırımcı grubuna genellikle yeni yatırımcıların parasıyla temettü ödenmektedir. Bir Ponzi şemasını sürdürmek için, dolandırıcının mevcut yatırımcılarına ödeme yapmaya devam etmesi ve bunun için de yeni yatırımcılar bulması gerekir. Bu plan genellikle dolandırıcı yeni yatırımcılar bulamadığı zaman bozulacaktır.
Ponzi Sistemi ile Piramit Sistemi Yapı Olarak Birbirine Benzer
Piramit yapılar ile Ponzi sisteminin benzerlikleri olmasına rağmen iki hileli sistem birbirinden farklıdır. Piramit sistemi, herhangi bir ürün veya hizmet almaksızın, her bir katılımcının, sadece bir defa belli bir para ödeyerek, diğer katılımcıların ödediği paralardan üstel olarak artan sürekli bir gelir elde etmesi prensibine dayanmaktadır.
Bu sistem sonraları Saadet Zinciri olarak ekonomik hayatın birçok alanında kendisine yer edinmiştir. Öte yandan kuruluş açısından farkları olsa da günümüzdeki Ponzi sistemi ile Piramit sisteminin temelinde yatan formül aynıdır. Sisteme dahil olan yatırımcılar, sürekli büyümekte olan yatırım akışına güvenirler. Dolayısıyla, kazançlı olduğunu düşündükleri bu sistemden kolay kolay çıkmak istemezler.
Yakın zamanda tarihin en büyük dolandırıcılık oyununa imza atan, Bernard Madoff, insanların Ponzi sistemine karşı savunmasızlığının timsali ve finansal dolandırıcılıkların zaman içinde ne kadar az değiştiğine dair canlı bir hatırlatmadır. Ponzi şemasını temel alan uygulamalar ülkemize oldukça büyük zararlar vermişlerdir. Bu nedenle sorgulayıcı ve kuşkucu bir yaklaşım geliştirmek ve bu tarz oluşumların özüne inmek önemlidir.
Kaynak: matematiksel.org