CBDC-Keynes-von Hayek
CBDC-Keynes-von Hayek
Zeynep Stefan
Uzun yıllar önce gerçekleşmiş Keynes ve von Hayek tartışmasını merkez bankası dijital para birimi (CBDC - Central Bank Digital Currency) üzerinden tekrar hatırlamalıyız. Zira, yazdıkları kitaplarla alakalı mektuplaşan, birbirlerini kıyasıya eleştiren, yeri geldiğinde çalıştıklarını üniversitenin çatısında ellerinde fenerlerle İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanya’nın İngiltere’ye gönderdiği füzelerinin gelişini gözleyen Keynes ve von Hayek’in 90 yıl önce yapmış olduğu iktisadi “Ying-Yang” tartışması günümüzün CBDC gibi oldukça güncel ve popüler bir konusunda bile geçerliliğini korumakta.
Bence Keynes, iktisat literatürünü en çok şekillendiren ekonomisttir ve birçok analizi halen geçerliliğini korur. Örneğin, hızla yol alan dijital varlıkların düzenlenmesi tartışmaları için yaptığını var sayabileceğimiz “denetlenmesi zor ekonomik sorunların basit çözümleri yoktur” tespiti ne kadar doğru!
Önceleri BDDK bünyesinde bulunan, çıkartılan bir kanun ile Merkez Bankası’nın kontrolüne verilen ve ülke bağımsızlığı üzerinde stratejik öneme sahip olduğu değerlendirilen ödeme sistemlerinin ekonomideki yeri, etkisi ve bu kararın ne kadar isabetli olduğu da yine yıllar önce Keynes tarafından şu sözle tasdik edilmişti: “Para birimlerinin altını oymak devrimlere davetiye çıkarmaktır!”
Ana branşım risk yönetimi olduğu için regülasyonun gerekli olup olmadığı tartışmalarını büyük bir zaman kaybı olarak değerlendiririm, dolayısıyla dijital varlıklar, CBDC veya farklı dönüştürücü yeniliklerin de öncelikle ve mutlaka düzenleyici kurumlar tarafından incelenmesi gerektiğini düşünürüm. Geçen sene Haziran’da Amsterdam’da katıldığım Money 20/20 de bu anlamda bir tasdik olmuştu. Üç gün boyunca katıldığım onlarca oturum ve konuşma dijital varlıklar ve ödeme sistemlerindeki yeriyle alakalıydı ancak hiçbiri, nasıl yapılmalı sorusuna cevap vermeyi bir kenara bırakalım ne olduğu sorusuna bile ışık tutmaktan uzaktı. Gerçek anlamda bağımsız bir piyasa gerçek anlamda regüle edilen bir piyasadır ve bu ancak gerektiği durumlarda “nefes alın” (lange atmen) diyebilecek görüş berraklığı ve yaptırım gücü olan bir düzenleyici kurum ile mümkün olabilir. Keynes de benzer bir tespit ile “kendi haline bırakılan bireyci bir toplumun sağlıklı hatta kabul edilebilir bir şekilde dahi işlemeyeceğini, dönem iktisadi olarak ne kadar çalkantılıysa ‘laissez-faire’ kuralının o kadar kötü işleyeceğini” söylemişti.
Keynes gibi von Hayek de aslında o dönemlerden CBDC algısının iktisadi yapıdaki makro etkisini görmüş ve ‘ekonomideki para miktarı ve bir kişiden diğerine geçiş hızı sistemin nasıl çalıştığını anlamanın temelidir’ diyerek aslında CBDC’nin temel hedefini belirtmişti.
Günümüzdeki makro ekonomik sıkıntılardan biri olan, özellikle kriz dönemlerinde kamu harcamalarının arttırılması gibi önemli para politikası araçlarının etkinliğinin azalması da aslında Keynes tarafından yıllar önce tespit edilmişti, koşullar ve paranın fiziki kısıtları gereği gerçek anlamda ekonomiye girmesi aylar hatta yıllar alabileceğini belirtmişti. Günümüzde CBDC’nin bu yıkıcı aksaklığa iyi bir çözüm olarak öne çıkabilecek potansiyele sahip olması ne harika! Elinde para politikası aracı olarak etkin bir şekilde yönetilen CBDC bulunan bir Merkez Bankamız olduğunu hayal edelim. İktisadi bir sıkışma durumunda zamanın ne kadar önemli olduğunu Türkiye’de birçok kriz sırasında deneyimleyen bizler için saatlerin sayıldığı bir ortamda bir ayın ne kadar tolere edilemez olduğunu belirtmeye gerek yok sanırım.
Dolayısıyla bir CBDC olacaksa, ki bu konuda önemli çalışmaların sadece Avrupa’da değil ülkemizde de yapıldığını görebilmekteyim, dijital varlıkların kripto para, e-para gibi tali unsurlarına takılı kalmayan bir makro perspektifte değerlendiren ve paranın bütün işlevlerine (takas, tasarruf/yatırım, spekülasyon) nasıl etkilerinin olabileceğini uzun yıllara yayılan ve senaryolarla zenginleştirilmiş projeksiyonlarla planlayan bir hazırlık sonucunda olacaktır ki bunu da sadece Merkez Bankamız tetikleyebilir ve gerçekleştirebilir.
Keynes “uzun vadede hepimiz öleceğiz” demişti uzun makro ekonomik politika çılgınlıkları için. CBDC gibi bir konuda ölümünden onlarca sene sonra bile kendisini hatırlıyorsak o kadar da ölü olmayacağız demeliyiz belki de.