Her yeni başlangıç, bir önceki yolculuğun izlerini taşır. Bu kitapla birlikte, Agile dönüşüm yolculuklarında edindiğim tecrübeleri ve bu süreçte şahit olduğum hikâyeleri, bu kez biraz daha farklı bir perspektifle ele alıyor ve sizlerle paylaşıyorum. İlk iki kitabımda, Agile dönüşüm süreçlerinde karşılaşılan zorluklara ve bu zorlukların üstesinden gelme yöntemlerine odaklanmıştım. Bu serüven boyunca birçok şirketin dönüşüm hikâyesine tanıklık ettim ve her birinden önemli dersler çıkardım. Ancak bu yolculuk, sadece şirketlerin iç dünyalarını dönüştürmekle sınırlı kalmadı; beni, kendi iç dünyamda da derin bir dönüşüme sürükledi.

Bu üçüncü kitabım, “Agile Dönüşüm Hikâyesi: Cumhuriyet”, yalnızca Agile dönüşüm süreçlerine yeni bir bakış açısı getirmekle kalmıyor, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecindeki dönüşümün derinliklerine iniyor. Atatürk ve dönemin diğer liderlerinin nasıl bir vizyonla hareket ettiğini, hangi zorluklarla karşılaştıklarını ve bu zorlukların üstesinden nasıl geldiklerini analiz ederken, tüm bu süreçte atılan adımların ardında yatan fikirlerin Agile dönüşüm süreçlerindeki temel prensiplerle ne kadar çok paralellik taşıdığını gördüm. Bu paralellikler hem geçmişteki hem de günümüzdeki dönüşüm süreçlerinden çıkarılacak derslerin evrensel olduğunu gösteriyor.

Agile dönüşüm danışmanı olarak geçirdiğim yıllarda, birçok şirketin nasıl daha çevik, daha dinamik hâle gelebileceğine dair önerilerde bulundum. Ancak bu süreçte sıkça gözlemlediğim bir şey var ki, o da dönüşümün birtakım yöntemlerin, araçların ya da tekniklerin uygulanmasının ötesinde, kültürel bir mesele olduğudur. Atatürk’ün liderliğindeki cumhuriyetin kuruluş süreci, tam da bu kültürel dönüşümün en çarpıcı örneklerinden biridir. Bu hikâye, bir ulusun nasıl yeniden doğduğunu, yeniliklere nasıl açık hâle geldiğini ve zorluklar karşısında nasıl dayanıklı olabildiğini gösteriyor.

Bu kitapta, Agile dönüşüm süreçlerinde sıklıkla başvurduğumuz John Kotter’in değişim yönetimi teorisi ile cumhuriyetin kuruluş sürecinde atılan adımları bir araya getirerek, her iki sürecin de temelinde yatan ortak noktaları ortaya koyuyorum. Agile dönüşümün sadece şirketler için değil, aynı zamanda uluslar için de geçerli olduğunu gösteren bu paralellik, her birimizin kendi dönüşüm hikâyemizde istifade edebileceğimiz değerli dersler sunuyor. Türkiye’yi ve Atatürk’ü sevmek ve anlamak; onun liderliğinde gerçekleşen büyük dönüşümü yalnızca geçip gitmiş tarihi bir hadise olarak değil, tarihten ders alan ve içinde yaşadığımız dönemin zorluklarına ışık tutan, bize yol gösteren bir pusula olarak görmek demektir. Bu kitaba temel teşkil eden çalışmalarım, Agile dönüşüm sürecinde karşılaştığım zorluklara ve başarı hikâyelerine yeni bir perspektiften bakmamı sağladı. Umarım bu kitapta anlatılanlar sizlere de kendi yolculuklarınızda ilham verir ve dönüşüm süreçlerinize yeni bir bakış açısı kazandırır.

Çeviklik DNA’mızda var!

Kitaba sitemizden ulaşmak için:

Agile Dönüşüm Hikâyesi - Cumhuriyet

Eren Özdemir

https://www.scalakitapci.com/agile-donusum-hikayesi-cumhuriyet